Sharia-compliant insurance, or takaful, is set to grow in Turkey, with its predominantly Muslim population showing increasing interest in Islamic finance products and the government keen to support their growth.
Insurance of any kind can be a hard sell in Turkey, with the population generally averse to insurance cover and penetration levels as low as 1.4%, according to some estimates.
Takaful also has a minimal profile in the Turkish market at present. The two firms that offer Islamic insurance products, Neova Sigorta and Asya Emeklilik, account for less than 0.5% of the insurance sector’s assets, which stood at an overall TL24.2bn (€8.7bn) in 2013, according to official data.
However, the increasing success of Islamic banks could point to a market opening for takaful underwriters. Turkey’s four functioning Islamic banks, known as participation banks because of political sensitivities in the constitutionally secular country, have posted strong asset growth since 2005, with their holdings now accounting for around 5% of the $811bn assets held by the banking sector in August.
Consultancy firm Ernst & Young (E&Y) has identified Turkey as a new market for sharia-compliant insurance. In the “Global Takaful Insights 2014” report, released in September, Turkey’s takaful market dynamics were noted as gaining traction thanks to the establishment of more participation banks, adding to the four already in operation.
With the government having announced plans to launch three state-owned Islamic banks as subsidiaries of the state-run conventional banks, Ziraat Bank, Halkbank and VakıfBank, by the end of 2015, greater depth will be added to the Islamic financial sector. This in turn will encourage new entrants as well as a broadening of the product base to include takaful options.
The E&Y report added that the government intends to give the sector longer-term backing. “The Turkish government’s aim to triple the share of Islamic banking assets in the country by 2023 with the help of state-owned participation banks and incoming players will help support the gradual growth of Turkey’s takaful industry.”
Slow take-off
Even though Turkey’s large and relatively young population offers a potentially lucrative market for takaful underwriters, E&Y suggests a number of hurdles have to be removed before such products could take off, with supply-side constraints and a limited legal infrastructure for Islamic finance currently hindering growth.
“Challenges for Turkey’s takaful market also include a fragmented market which lacks the pricing power and tough competition among insurers at the lower end of the market,” E&Y noted.
Another study prepared by the General Council for Islamic Banks and Financial Institutions (CIBFI) and Thomson Reuters, agreed on Turkey’s developing potential as a takaful market.
In its survey, up to 38% of respondents expressed some interest in participation banking, with 10% saying they would definitely be interested. The study, “Turkey Participation Finance Report 2014”, said while 10% was a low figure it nonetheless indicated market potential for takaful service providers.
Personnel gap
Specialist training for staff is an area highlighted by the CIBFI report as necessary for the development of a strong Islamic financial market in Turkey, which requires the establishment of dedicated study programmes at universities.
This personnel gap could be bridged through proposals such as the establishment of an Islamic university. Mehmet Gormez, head of the Religious Affairs Directorate, told local media in October that the government was planning to develop Istanbul’s May 29 University into an international Islamic university.
Gormez said the university would help provide solutions to specific problems faced by Muslims, something he said existing higher schools of Islamic learning failed to do. Advanced courses in Islamic finance, for example, would help deepen knowledge and understanding on subjects such as takaful insurance.
Another boost for the market could come if the government decides to include takaful options in compulsory insurance schemes such as automotive or catastrophe insurance.
Earthquake insurance has become mandatory for homeowners and businesses in Turkey since 2012 following huge losses from a series of deadly quakes. As a result, the Turkish Catastrophe Insurance Pool has 6.6m policies written, giving a penetration rate of 37%, according to data from the Turkish Insurance Association. While still short of blanket coverage, the pool represents one of the largest aggregations of issued policies, after compulsory third-party vehicle insurance.
İslami sigortanın yeni sınırı Türkiye
İslam kurallarına uygun sigorta, diğer adıyla tekafül, büyük çoğunluğu Müslüman olan nüfusun İslami finans ürünlerine giderek daha fazla ilgi gösterdiği ve İslam yanlısı hükümetin bu ürünlerdeki büyümeyi desteklediği Türkiye’de ciddi bir potansiyele sahiptir.
Sigorta kapsamlarından memnun olmayan nüfusuyla ve son tahminlere göre sadece %1,4’lük penetrasyon oranıyla Türkiye’de her türlü sigortanın satılması zordur.
Pazar açılışı
Tekafül şu anda Türkiye pazarında zayıf bir profile sahiptir. İslami sigorta ürünleri sunan iki firma olan Neova Sigorta ve Asya Emeklilik, resmi verilere göre 2013 yılında 24,2 milyar liraya (8.7 milyar euro) tekabül eden sigorta sektörü varlıklarının %0,5’inden azını oluşturmaktadır.
Ancak İslami bankaların artan başarısı tekafül sigortacıları için pazarın açıldığına işaret ediyor olabilir. Anayasal olarak laik bir ülke olan Türkiye’deki siyasi hassasiyetler dolayısıyla katılım bankaları olarak bilinen dört İslami bankanın varlıkları, 2005 yılından bu yana güçlü bir büyüme yaşamıştır. Bu dört bankanın varlıkları, Ağustos ayında 811 milyar dolar olan bankacılık sektörü varlıklarının yaklaşık %5’ini oluşturmaktadır.
Danışmanlık firması Ernst & Young (E&Y), İslam kurallarına uygun sigortacılık için Türkiye’nin yeni bir pazar olduğunu belirtmektedir. Eylül ayında yayımlanan Küresel İslami Sigortacılık Öngörüleri 2014 raporunda, mevcut olan dört bankaya ek olarak katılım bankalarının sayısının artmasıyla birlikte Türkiye’nin tekafül piyasası dinamiklerinin güçlendiği kaydedilmektedir.
Hükümetin 2015 yılı sonuna kadar devlet tarafından işletilen geleneksel bankalar olan Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıflar Bankası iştiraklerine ek olarak üç adet İslami devlet bankası kurma planlarını açıklamasının üzerine İslami finans sektörü derinlik kazanacaktır. Dolayısıyla bu derinlik deürün tabanının tekafül seçeneklerini kapsayacak şekilde genişlemesini ve yeni ürünlerin eklenmesini teşvik edecektir.
E&Y raporunda hükümetin sektöre uzun vadeli destek vermek niyetinde olduğu da belirtilmektedir. “Türk hükümeti 2023 yılında İslami bankacılık varlıklarını 3 katına çıkarmayı hedeflemektedir. Kamuya ait katılım bankaları ve pazara yeni giren oyuncularla beraber Türkiye’de tekafül pazarı önemli bir noktaya gelecektir.”
Yavaş kalkış
Türkiye’nin kalabalık ve genç nüfusu, tekafül sigortacıları için kazanç potansiyeli yüksek bir pazardır. Ancak, E&Y bu tür ürünlerin piyasada tutunabilmesinin önünde İslami finansın büyümesine uygun olmayan yasal alt yapı ve arz kısıtlamaları gibi engellerin olduğuna işaret etmektedir.
E&Y, “Fiyatlama gücüne sahip olmayan bölünmüş bir pazar ve alt pazardaki sigortacılar arasındaki sert rekabet Türkiye tekafül piyasasının karşındaki zorluklardır.” diye eklemektedir.
İslam Bankalar ve Finansal Kurumlar Genel Konseyi (CIBFI) ve Thomson Reuters tarafından yapılan başka bir çalışma da Türkiye’nin tekafül pazarı için gelişen bir potensiyele sahip olduğunu dile getirmektedir.
Çalışma kapsamındaki anketi cevaplayanların %38’i katılım bankacılığıyla kısmen ilgilenmekte, %10’u ise kesinlikle ilgilenmemektedir.”Türkiye Katılım Finans Raporu 2014″ başlığına sahip çalışmaya göre %10 düşük bir oran olsa da tekafül hizmeti sağlayanlar için potansiyel bir pazarın varlığına işaret etmektedir.
Personel açığı
Türkiye’de güçlü bir İslami finans piyasasının gelişmesi için gerekli olduğu CIBFI raporunda altı çizilen personel uzmanlık eğitimi, üniversitelerde özel çalışma programlarının kurulmasını gerektirmektedir.
Bu personel açığı, İslami bir üniversite kurulması gibi adımlarla kapatılabilir. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ekim ayında yerel basına verdiği demeçte hükümetin İstanbul’daki 29 Mayıs Üniversitesi’ni uluslararası bir İslami üniversiteye dönüştürmeyi planladığını söyledi.
Mevcut İslami üniversitelerin Müslümanların yaşadığı sorunları çözmede başarısız olduğunu belirten Görmez, 29 Mayıs Üniversitesi’nin bu sorunlara çözüm sağlamaya yardımcı olacağını dile getirdi. İleri düzeyde İslami finans dersleri, tekafül sigortası gibi konularda daha derin bilgi sahibi olmaya yardımcı olacaktır.
Hükümet taşıt ve afet sigortası gibi zorunlu sigorta sistemlerine tekafül seçeneklerini de dahil etmeye karar verirse pazar daha da hareketlenecektir.
Bir dizi ölümcül büyük kayıp yaşanmasının ardından deprem sigortası, 2012 yılından beri Türkiye’deki ev ve işletme sahipleri için zorunlu hale gelmiştir. Sonuç olarak, Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre Türkiye Afet Sigorta Havuzu 6,6 milyon poliçeyle %37 penetrasyon oranına ulaşmıştır. Genel kapsam sunmadığı halde afet sigortası havuzu, üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigortasının da zorunlu hale gelmesiyle birlikte en büyük sigorta poliçesi havuzlarından biri olmuştur.